bu sabah erken uyandım.ilk sigaram tatsız falan da değildi.gece içtiğim ve hafif sarhoş olduğum rakı susuzluk ta yaratmamıştı.gözlerimi açtım.o çok bilindik boşluk ve burukluk duygusu.rüyamda acaip acaip şeyler gördüm.bölük pörçüktü uykum.yağmur yağıyordu.gözümü perdenin altına dikip sokağı izledim yattığım yerden.kalktım.yürüdüm.lenslerim yok,bi acaip.muhsin bey uyanmıştı.uyandığında ne hissettin dedi.o his işte dedim.tamam,normal dedi.oturup muz yedik.sonra muhsin bey uyudu.ben de yapacak birşeyim olmadığı için bilgisayar başına oturdum.ve yaktım o şarkıdaki ilk sigaramı.üşüdüm.birşey giydim.
muhsin bey starwars defterime birşeyler yazdı.yer asmalımescid gün yine rakı.çok mutlu bir gün geçirdim.şu anki aydınlığın öncesi gecenin başlangıcında ben kendime ağlarken o starwars defterime "kendi değerinin farkında olduğun zaman sana değer veren birinin de hayatında olduğunu anlayacaksın,seni o kadar seviyorum ki"bende muhsin beyi çok seviyorum bunu belirtmek için gülümsedim.o an aslında ağlamak istemediğimi farkettim.canım acımıyordu.ayrılık falan değildi canımı acıtan.klarnetçi geçti yanımızdan.rakılar tokuşturuldu.aklımda aydın boysan vardı.nedense...vampir dişleri takmış küçük bir çocuk yanımızdan geçti.güldüm,çok güldüm.masaya yaklaşıp beni korkuttu vampir olduğu için.beraber bir kez daha güldük.hayatımdan gelip geçen insanlar.buradayım.geçmişte orada.gelcekte olcak.tüm günler birbirinin devamı koca bir gün.geçmiş gelecek yalan aslında.herşey bugün.o bugünler yaşam.sonrası son.sona var sanırım ama bilinmez.insanlar var.aynı dünyada yaşamış olduğum insanlar.güzel suratlı küçük bi çocuk daha vardı işte.beraber starwars izlenir,zaman bulunursa sevişilir,içilir,sigara alınır.sinemaya gidilir.ortaköyde nargile içilir falan filan.yapılanlar hoş,boşa değil.ama ağlarken birden aklım durdu.göğse indim.sen aşka dair hiçbirşey hissetmedin dedi.istedin ama hissetmedin.akıl duydu.ağlama durdu.ben kendime ağlıyordum.birilerinin filminde istenilen kız olmak istiyordum.yoo,egosal değil.sevilme isteği bu,herkeste var.başka türlüsü olmazki zaten.hayat sevince güzel falan filan.aslında br kaç hoş anıdan oluşmuş bi anlık başlayan hayatıma girişler benim için başta bir anlam ifade etmezken ben hazır olduğum için,insanlara açık olduğum için hep veriyorum.kendimden birşeyler.kendimi açıyorum.seviyorum onu.sonra gidiyor.çünkü mutsuzum.çünkü ben mutsuz olunca anlamsız.ben mutsuz olunca bilinçsiz olarak onu mutsuz ediyorum.ama asla benim onu hayatımdan çıkaracak cesaretim yok.kimseyi çıkaracak cesaretim fazla yok.bunun bu kadar sık olmasından hoşnut değilim.insanlara çok açık olmam saçma sonuçlar doğuruyor.biri için ağlayıp -ki ağlamak çok değerli gözümde,birkaç gün sonra unuttuğumda bu kez yine ağlıyorum.sabretmeyi bilemediğim için aşık olmuyorum.ve buna ihtiyacım var.anıldan beri.çünkü çok aşık olduğum bir insan çok yaraladığı için ve şimdi ona karşı bomboş olduğum için boşum işte.o heyecanlara ihtiyac duyuyorum.özelliklede sevgilim sıfatında biri varsa yanımda.ama sevgili büyük bir söz.ben hep aşığım zaten.muhsin bey'e,yazılarıma,müziğe,direnişe,köpeklere,domuzlara.sevgili öpüşmeyle başlıyor,evet.öpüşmemeyle bitiyor.derken yazımı murathan munganla kapatıyorum."iyi öpüşen sevgili dünyanın yarısıdır."başka aşk sandıklarımla görüşmemek üzere.ali nazik bey biraz durulmak,kendine yönelmek istiyor.çünkü yapacak çok şey var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder