8 Temmuz 2012 Pazar

kelimeler,albayım;bazı anlamlara gelmiyor.

and ima tiny penny rolling up the walls inside

26 Haziran 2012 Salı

baskı

her yerde baskı var.şehirden midir ne boktandır?her şeye duyarlı olmaktan sıkıldım.ülke sıkıntılarına sinirleniyor muyum yoksa sinirlenmem gerektiği için mi sinirleniyorum.ilgilenmiyorum.gerçekten.sosyal medyada olmak yine de iyi.çünkü gerçek bu.bu gerçeklik çok büyük baskı.herkesi bu kadar görmek.ve yaptıgın hersey hakkında delilken bir yerde.

insan

yalnız vakit geçirmekten korkar oldum.yalnızken kendimi bir kitaba bile bırakamıyorum.kalabalık olması lazım.mümkünse tanıdık biri yanımda.bazı arkadaşarımla olduğumda çok mutlu oluyorum.ama yeni yeni arkadaşlarla.bazen eski arkadaşlarımla eski paylaşımlarımın olmadığını hissediyorum.hissetmiyorum,biliyorum.ilişkiler benim dışımda dönüştüğünde şımarık bir paniğe kapılıyorum.bu şımarıklığı bildiğim için kimseye birşey demiyorum.sanırım sadece beraber yaparken mutlu olduğum şeyler bireyselleştikçe yalnızlaşıyorum.beraber yaptığın şeyler başka birşeye dönüşüyor.yapılanları takdir etmek oluyor.şu an tek başıma yabancı bi ortamda yaptığım işte kötüleştiğimi hissediyorum.tıpkı artık birşey yazma konusunda hevesim olmaması gibi.cunku sanki bi domino tası olarak faydam var gibi.o fayda kendime,keyif almak anlamında bir fayda.tek basıma yaptığım işlerde kötüleştiğimi düşünmem korkutuyor.cunku büyümek böyle birşey .yaş olarak değil,üretim olarak.birinin ürettiği birşeye "destek ve yardım"güzeldir herhalde.sadece heyecanım buna değil.ve başka seçeneğim yok.belki tek başıma birşey yapamayacağımdan,belki bu his sadece alan değişikliğinden

sıkılmanın değerinin yeterince anlaşıldığını sanmıyorum.

bir koltukta oturuyorum.yaklasık 6 saattir.tuvalete gidiyorum ve koltuga dönüyorum.mutfaga gidiyorum koltuga dönüyorum.terliyorum.yapışıyorum.kendime yapışıyorum.kendimi unutacağım insanlar arıyorum.burada baktığım yerden hep kendimi görmek zorunda kalıyorum.çocukluk resimlerim,mezuniyet resimlerim,çeşitli saç renklerimle resimlerim.gözüm pukiyi arıyor.yapışkanlığımın bir tek o farkında.suratımın daha da asılarak yavas yavas kasıldığını hissediyorum.sıkılıyorum

29 Mart 2012 Perşembe

durup dururken ağlamak istiyorum.hiç ağlayasım gelmiyor.
yazmak istiyorum.istanbul'da bir çok sanat merkezi var.herkes kendi derdi gibi gösterdikleri kücük sovlar ve yapay kanlarla boyuyorlar.wedekind'in bir cümlesi olamamak korkusundan yazamıyorum.ne onlardan olmak istiyorum,ne öyle oturmak.ne emmeye geliyosun nazlı,ne gömmeye
Hiç arkadaşım yok gibi hissediyorum bazen,ya da hepsi benden gitmiş gibi.hepsinin gitmesine sebep olmuş olmaktan korktugum için hiç te birşey diyemiyorum hiçbirine.yenilerini tutmaya calısıyorum,cektikce elinde kalır o seyler.cok mesafeler olusmus,aynı yerdeyim
Türkçe müzik dinlemekten utanan bir jenerasyonun çocuğuyum.Ne Bülent Ersoy'u hakettik,ne Yıldız Tilbe'yi.Dalga geçmek sizi o duygu eşiklerinden koruyorsa,üzgünüm.üzgün.