20 Kasım 2011 Pazar

şöyle bir geçmiş yazılarımı okudum

ağğbiiiiii glee'deki rachelmış benim bir tarafım.allahım sen koru hepimizi.
akşam akşam güldüm

26 Temmuz 2011 Salı

an

Dun nezlem kotuydu.otel odasinin tuvaletinde makyajimi temizliyordum.sezen aksu duydum.unuttun mu beni.hemen ciktim makyajimi silmeye devam ederken sarkiyi soyleyip dans ettim.kucuklugumdeki gibi.televizyona bakarak.nasil gozuktugumu veya sesimin ne bicim kotu oldugunu onemsemeden.sezer yatakta uzanmis beni izliyordu.onu farkettim.dunyanin en guzel gulumsemesi.gel buraya dedi.kostum.bana sarildi.dunyanin en guzel sarilmasi. Ya hic gelmeseydi?

8 Temmuz 2011 Cuma

daha neler

yok artık

7 Temmuz 2011 Perşembe

merhaba nazlı,emin ol en güzel uykunu henüz uyumadın

sabah geldim eve.saat ona bele kala sanırım.babam mutfaktaydı.annemin nerede kaldığımla ilgili ona ne söylediğini bilmediğim için pek konuşmadık.annemm salonda uyuyordu.vantilatör acık.vantilatör sinirimi bozuyor.terliyim duş alıp çıkacağım.puki koşarak yanıma geldi.yemegi ve suyu yok.babamın dalgın bakısları içinde ona su ve yemek verdim,odama geldim.on dakika sonra miyavlayarak yanıma geldi ve sadece hasta oldugundan beri cıktıgı yatagıma cıkıp bacagıma süründü.bugünlerde kendimi ona yakın hissediyorum.ben de yapacak baska birşeyim olmadığından dun gece evde kalsaydım butun gece yapacagım gibi bilgisayarımı actım bi ve bir sigara sardım.bu kadar.

18 Haziran 2011 Cumartesi

ayışığında oturuyorduk,bileğinden öptüm seni

bazen onu kırıyorum.öyle zamanlarda çok korkuyorum.hayır çok daha önceleri yaşadığım,bu hafta ayrılırız düşüncesi değil bu.kavga ettiğimizde bir süre daha ona dokunamayacağımın korkusu.o zamanlar hemen hiçbirşey olmamış gibi davranıyorum.o sadece susuyor.ben konuşuyorum,o susuyor.ben atıyorum o atamıyor cunku genelde ne hissedeceğini bilemiyor."bir ilişkide olmak kıskançlık,paranoyakça davranmak ve deliliktir"yani evet olabilir.ama ben bunu hep yapıyorum.onu hem korkmadan sevebiliyorum hem de kaybetmekten korkabiliyorum.bide onu olduğu gibi seviyorum.yani yarattıgım birşeyi yaşamaya calışmıyorum.o yuzden bu klişe son derece gecerli benim için.bazen buluşacagımız zaman ona dogru yururken beni farkettiği anı yakalayabiliyorum.gözlerindeki değişimi de.dunyanın en guzel gözlerine sahip cunku.yok,sadece mavi oldukları için değil.gercekten guzel baktıkları için.cunku o güzel.herseyiyle.onunla oyun oynamayı seviyorum.tekrar tanısıp gunu birbirimizi tekrar tanıyarak baska biriymişiz gibi geçirmeyi de.romantik filmler aksine beraber yemek yaparken benim dagınıklıgıma titizlenmesini de seviyorum,titizliğine uyuz olmayı da.tüpün bitmesini bile.bi de bana ne diyon lan karı demesini seviyorum.onunla bulusmadan önce sivilcelerimi kapatmayı seviyorum ama yanında göbeğimi içime cekmeyip salmayı da seviyorum.ona bacagımdaki catlakları da göstermeyi seviyorum,ama yine de beraber uyuduğumuzda sabah agzımın kokup kokmadıgını kontrol etmeden öpmesine izin vermiyorum.bunu da seviyorum.bana cesaret vermesini seviyorum.kendime güvenebilmeyi seviyorum,birine inanabilmeyi seviyorum.
ne kadar süredir beraberiz bilmiyorum tam olarak.sadece onu ilk öptüğümde üstümde yeşil şortumun olduğunu hatırlıyorum,ve su ara sort giydiğimi biliyorum.yani onunla 4 mevsimi de gecirmiş olduğumu biliyorum.bu kadarı yeterli.

6 Haziran 2011 Pazartesi

ev günlükleri.

evde olduğum zamanlar hayata turuncu çarşafımdan bakıyorum.

şu ara tırnaklarımı tekrar son gaz yemeye baslamama bozugum
bir de kilo aldım,yapacak bir şey yok.

bugün karga'nın yeni sayısını okudum.Melda Köser'in yazısı çok iyiydi.Bkz;
"Nazım okuyup coşan bir ideolojiye sahip olmadığım için annem suçlu"
"Tamam işte,ben eskiden böyle değildir evet,tamam ben de ondan bahsediyorum."


Paranoid Android'in klibini ilk kez izlediğim zaman bir tramvaydı.Küçüktüm.Animasyon olması hem kendine çekmiş hem de görüntüler daha bir sarsmıştı.Falan.Bir şekilde sözleri anlayıp geleceğimi görmüş olabilir miyim.Ben bir Paranoid Android'im bebeğim.Sana beni olduğum gibi kabul et falan demeyeceğim.Ben ne olduğumu bilmiyorum.Birşey değilim ki.Sadece küçüğüm daha çok küçüğüm diyip Sezen Aksu'yla sıyrılabilir miyim bu düşüncelerden,kendimden.Bilmiyorum.

Olsa dükkan senin abiciğim.

Hayatta oluru olmaz birşey yoktur.Kişi için.Hayat sıfırdan başlayabilmek cesaretini gösterene güzel.Bence.

Yeni bir şehir mesela.Paran olmadan ev tutmak.Ya da bir anda okul değiştirmek.Şuursuzca değil.Hissederek ve bilincinde olarak.

benim tek dostum ice tea'm sigaram,onlarda terk ederdi,olmasa babam.

One love'ın 1.gününe gidememek.Hem de Fehime 7 beleş bilet ayarlayacakken.Hayat.Ah hayat.

Seni görmem imkansız.

Blogu tweeter tarzı kullanmak.Boş bir twitter hesabına da sahip olmak.Tweetim değilsin,kusura bakma.

Come on come come on now touch me baby.Ben de melek değilim,bugün canım sevişmek ister.

Bugün efsane bir prova yaşadım.Evet.Çok iyiydi.


-Çak bi beşlik!
-Ben de sadece iki var dostum.

Peace is respect.Respect is good.


Ha bu arada,sanırım hazırlığı geçtim.Son sınav.Kendine iyi bak Bahçelievler.

1 Haziran 2011 Çarşamba

iyi ki geldin yemeğe

artık kendimi hiç oturtugum eve ait hissetmiyorum.evde fazla vakit gecirmiyorum.bugun annem yemekten sonra ;iyi ki geldin yemeğe dedi.içimde birşey acıdı.yalnız kalmaktan cok korkuyor.cunku annemle babamın artık hiç konusamadığını hissediyorum.ilişkilerinin grafigi değişiyor sürekli.ama aslında annem ben olmadıgım takdırde bu evde iyice yalnızlasacak.eminim ki evden gittigim zaman odam durmaya devam edecek,biliyorum.oda demişken.evet su an odamdayım.ama burada iyice sıkısmıs hissediyorum.sohbet etmek zorunlulugunda kalmamak için kendime cekiliyorum.bu da babamdan aldıgım özelliğim.bazen onlardan bu kadar cok özellik almıs olmak beni oldukca korkutuyor.onları seviyorum.onlar benim arkadaslarım.gercekten arkadaslarım.artık hayatımızın bundan sonrası için arkadas olmanın ilişkimize daha iyi geleceğini hissediyorum.bilmiyorum.odamda hiçbirşey üretemiyorum.evde vakit gecirmedigim için yazamıyorum.yazmak istiyorum.içki falan değil aileyle ilgili birşey yazmak istiyorum.ama cok korkuyorum. o kadar yanımdalar ki,bunun avantajıyla beraber dezavantajını yasıyorum işte simdilerde.cunku aileden izni kolay koparma devresini gectim.eveet,aile ne babacım.devresindeyim.uzun zamandır bundayım.ve yazacagım herseyde bunun gececegini biliyorum.derdim bu.kendimle derdim bu su an.aile.ama odamda üretemiyorum.cunku vakit gecirmiyorum.cunku ben sevgilimi seviyorum ve onunla yasıyorum.onunla aynı evde yasarken herseyin daha kolay olacagını hissediyorum.en azından yasamım için ruhsal acıdan daha iyi gelecek bana.bir cesit temel ihtiyac.bazen bu deli gibi korkutucuda olabilir.ama o zaman da o korkuyu yazarım.cunku kendime ait biryerde olacagım.

2 Nisan 2011 Cumartesi

mutluluk

Merhaba.Uzun zamandır sadece canım sıkkın olduğunda bir çeşit mastürbasyon olarak kullanıyorum bloğu.kafa boşalması.Bugünse yazasım var.Müzik dinleyesim.Beklentisiz olasım.Hayatımdaki Drama Kraliçesi fonksiyonunu değiştirmek üzere yol almaya çalışıyorum.Kendime olan güvensizliğimle üğraşıyorum.Oyunculuğu meslek haline getirmeye direniyorum.Bir çok "sanatçı" adayının veya "sanatçının" farkına varmadığı üretmenin güzelliğini yaklaşık iki yıldır bilinçli olarak yaptığımız bir ekibin içindeyim.Eleştirilerimiz bile var.Bizim için önemli olan oyunlarımıza ne kadar eleştirmen gazeteci veya entellektüelin geldiğinden ziyade sokaktakı insana ne kadar değebildiğimizdi.En güzel anılarımdan biri Galatadaki tavuk dönerci abinin buralarda neler yapıyoorsunuz diye merak edip provamıza gelip çayımızı içtiği gündü.Bunlar değerli,evet.Bir süredir uzun oyunuma yoğunlaşmak istiyorum.Çok yönlü olmak önemli.Teknik bilmek,yazabilmek,vücut kabiliyeti edinmek.Bir senaryo veya oyun geldiğinde bir gün,yazar veya yönetmenle oturup işin derinliği ve manifestosu üzerine sorgulayabilecek kadar oturup konuşmak istiyorum.Hayatım boyunca yaptıgım hiçbir işin mesleki hırsı olmasını istemiyorum.Ama bununla yeterince tanıştım.Birşey yaşamadım hayır.Sadece görüyorum ve dinliyorum.Genelde kendi detaylarımdan çok insanlarınkine dikkat ederim.Bir arkadaşımın sevebileceği bir giysiyi veya içeceği pat diye bilebilirim.En basitinden bir örnek iste.Ya da insan egosunu onunla 2 ay geçirince tanımlarım.derecesini ölçerim.Az çok ta bir işin gideceği yönü algılayabiliyorum.İki ay önce bir seçmeye girdim kazandım ve oyunu okuyup reddettim.Bu kendim için büyük bir adımdı.Oyun cıktı.Hiç biryerde duymadım,afişini görmedim,facebookta veya bir dergide.Konuşulduğunu da duymadım.Gecenin ikilerine kadar çalışılan tiyatro provasından sonra yer aldığım bir işin duyulmaması bile beni üzerdi,şimdi doru bir karar aldığımı görebiliyorum.herneyse bunlar iyi hoşta,biraz bireysellik istiyorum bu ara.Bireysel olarak bir işte olmak.Yani karatavukta sadece yasayabildiğim prını,seyircisini başkasının düşünüp güzelce halledildiği,kaliteli,oyuncu olarak varolduğum,ama oturup konuştuğum,inandığım,varlığımın o şeyde fark edildiği bir oyunculuk işi.evet 18 yasıma yeni girdim hiç kamera tecrübem yok ve ufaktan bu işlere girmek için bi iki kapı çallmaya çalışıyorum.ama o konuda kendime güvensiz olmamın farkına vardım.özgüven eksikliği sorgulamaya basladım.herkes oyuncu.kimi zaman kendimi yeteneksiz çirkin yetersiz hissediyorum.bir kaç gündür hep böyle hissediyorum.sanki birileri aslında uzun zamandır su ve ya bu sekilde tutku geliştirdiğimi calıstıgımı falan hiç görmeyecekmiş gibi hissediyorum cunku aslında profesyonel işte bunların cokta önemi yok.bir baska hava,enerji insanlardan seni ayracak bişiler olması gerekiyor.bunlara kafamı o kadar takmıştım ki,kompleksli olmustum iki gündür.sanki hiç para kazanamicam bu işten hep birşeyler kenardan beni es gececek sıyıracak vs.ama bunların sacma olduğunu kendine sölemek yetmez,birinin gercekten sarsması gerekir.benim sezerim var neyseki.o kendi korkularından o kadar güzel bahsediyor ki bana,birbirimize o kadar cok kendine itiraf etmekten korktugun hata ve korkuları acıyoruz ki.dun böle bişi oldu ve gerckten sahip oldugum en iyi arkadaslardan birine sahip oldugumu farkettim.ben ona haftada en az 3 kere asık oluyorum.valla bak.yanında heyecandan üstüme bişiler döküyorum falan.güzel,çok güzel o.bana inanmasına birinin,gercekten hayran olmasına inanamıyorum.beni kendime inandırabilmesi inanılmaz.ivit.

18 Şubat 2011 Cuma

mantığın anlamı ne?

ilişkiler önemlidir.olabildiğince arıza taraflarını göstermemek mi? yoksa "beni olduğum gibi kabul etsin" cılgınlıgı mı.Radiohead in 2+2=5 şarkısını ilk kez dışarı içmeye gittiğinde dinlemiştim.her sinirlendiğimde dinler oldum.neden.üç şey rica ettim üçünde de yalan söyledi ve kırıldım.belki bu kadar kontrolcü olduğum için.evet nefret ediyorum ama bir yandan seviyorum.neden nefret ediyorum.çunku etrafımda daha rahat insanlar var.yani ben içerken o uyuyabilir mesela.dısardayken.ya da ben zaten onun tanıdıgı sevdigi insanların evinde rakı masası yapıp sarhos olunca da napıyorsun diye bir arayıp uyandırdıgım ve onun da tatlı tatlı benimle konustugu,dolayısıyla srhosken onu düşündüğümü bilmenin rahatlıgındandır bilmiyorum.bu benim tercih ettigim birşey.acıkcası bu gece de önceki gibi sarhos oldu,1 saat kalacagım dedi-ki ben tabi ki bir sınır koymadım.daha neler ve ne haddime falan-sıkılırım dedi.bu da yalan.sikiyim.gitmek istiyorum cok eglenceliler.evet benimle eglenemiyor gece cıkınca cunku butun erkeklerin kıcıma bakıp bakmadıgını kontrol ediyor.ve bana müzik cokk yüksek sinirimi bozuyor diyor.bu gece aradıgımda gelen müzik sesinde dur dısarı cıkıyorum diye gülerken bu geliyor aklıma.sinirleniyorum.snirlerime hakim olmaya calısıyorum.medeni rahat bir sevgilinin yapacagını yapmaya calısıyorum.baskıcı biri olmak istemiyorum.nedense arkadasları yanına gelip gel dediginde bana sitemli sözler ediyor.baskasının gözünde,onun cevresinden beni tanımayan birinin gözünde baskıcı sevgili olmak iyice sinirimi bozuyor.ne sikimeyse.yani ne olacaksa birilerinin ne düşündüğünden.evet oluyor.sevgili olarak ilişkiyi bi sekilde pazarlıyoruz.al in a relationship ler filanlar.insanların görmesi hosuna gidiyor insanların.evet bu dogru.romantik de tabi bi acıdan.en cok yaralayan benimle gece eglenememesi cunku biz arkadasız öyle siktiriboktan ilişkilerim gibi deil.seviyorum gercekten her anlamda deger veriyorum ve byuk bi tutku var.kıskanclık var.o saklamayı basarıyor.bugun ilk yüksek cıkısını yaptı.bana bir daha böyle bişiy dersen agzına sıcarım demesi manyakca acaip hosuma gitti.neden dedigini anlamamıs rolü yaptım.o kafada yazıp özür dilerken ben asıl nedeni biliyordum,ona söyledigimde sasırdı.cunku bende arızayım.ama benim kadar arızasını bilen ve saklamayan birini tanımıyorum.bazen birşeyden rahatsız olmadıgımda bile nazlı buna rahatsız olur kafasıyla buna inanıp deliriyorum.bunu halletmeliyim sanırım.neyse.biraz da sarhos oldguunda beni istememesi orada baskalarıyla eglenirken sarhoslugunun tadını cıkarması sinir ediyor.cunku ben de içerken onda olmuyor aklım muhabbet ediyorum.ama sarhos oldgumda yani içkiyi cok içtiğimde 1 yıl öncesinin aksine mide bulantısı uyku istegi keyifsizlik geliyor.bunun için rahatıma bakamıyorum.eskiden neseli olurdum.40 yasındayım ya amınakoyim.bir de en bayıldıgım o kadar eglendigi sürede tam olarak siklemedi evelallah benm beceremedigimi beceriyor bunda sıkıntım yok kafası bende olcaksa orda o içkiye verdigi paraya yazık.ama en azından bastan bilsem her seferinde-bu ikinci ulan kafama sıciyim her seferindeymiş- abudik dedigi sıkılacagını söyledigi yerlerde sarhos oldugunda ulan sevmedigi biri mi var orada kavga mı cıkaracak karı kız var mı eskisimi bilmemnesimi diye karı komplekslerine girmeyecegim.ya da beni yanında istese,cagırsa.ama benimle gece eglenmemesinin sebebini biliyorum.yoksa o beni seviyor,sefkatli,eglenceli,evde içtiğimizde kafalar on numara ama dısarıda ki o sadece ben oldugumda girdiği koruma kafası yok mu.kendime gelirsem söylediği seyler tutmadıgında sadece o an işlerin değiştiğini ve zaten siktigimin hayatının böyle birşey oldgunu bilsem de kendi özgüvensizliğimden cıkan acaba merak ve kıskanclık duygularım.o duygular olmasa da yarattıklarım.bir de işte,onun eglencesinde tercih olmamamın üzüntüsü.olay bu sanırım.ben ona asıgım.olay bu sanırım.

3 Şubat 2011 Perşembe

bugün

bazı günler canım öylesine sıkkın kalkıyorum ve gün kötü gidiyor.tamamen benim yüzümden.herşeyi kaba etimden algılıyorum.mutlu uyandığımda ise herşeye gülüyorum.kötü şeylere.yol uzunluğu canımı sıkmıyor.mesela yarın için heyecanlıyım.yarın güzel gececek.güzel.

29 Ocak 2011 Cumartesi

keşke o bana onu dediğinde bende ona şöyle deseydim
yokyeaaapışıık
en iyisi osurmak
bartu küçükçağlayan kankam olsun
kanka?!

merhaba vol.1,000

sizinle derdim yok ama çok hoşlandığımı da söyleyemeyeceğim
yani...mesela..nasıl desem...tamam.çok sıkıcısınız
ohyeahman

27 Ocak 2011 Perşembe

istanbuldan korkuyorum

Şehirdeki tüm insanların tatlı tatlı delirdiklerini farkediyorum.herkes birşeyler yapıyor ve hahahahaha ben seni yendim diye bagırıyor sanki.sokakta yürürken bakanlardan korkuyorum.tacizcilerden korkuyorum.sevgilimi üzen seylerden korkuyorum.tiyatro yapanlardan korkuyorum.ögretmenlerin gözlerinde bize bakarken gördüğüm ufak nefretten korkuyorum.tavsiyelerden korkuyorum.sarhosum diyen,moralim kötü diyen arkadaslarımdan korkuyorum.sezerin canını sıkan seylerde onu rahatlatamamaktan korkuyorum.para kazanmaya baslamaktan korkuyorum.parasız kalmaktan korkuyorum.insanların millet tapınmasından korkuyorum.insanların din tapınmasından korkuyorum.istedigim seyleri söylediğimde zor diyenlerden korkuyorum.yalanlardan korkuyorum.şüphelenmekten korkuyorum.şüphelendiklerimden korkuyorum.ben gitmek istiyorum.gitmekten korkuyorum.gitmekten korkuyor olmaktan korkuyorum.